8 Ocak 2009 Perşembe

TANDOĞAN, ÇAĞLAYAN, MANİSA, ÇANAKKALE, GÜNDOĞDU 23 Temmuz 2007 tarihiyle ilgili uyarıdır. Yusuf UYGAN
14.05.2007



23 Temmuz 2007 tarihiyle ilgili uyarıdır.

“Yeter artık birleşin ve iktidara yerleşin!”





Medya ve bunun dışında fiziki ve psikolojik baskılarla ezilen, “ütopyaları balçıkla sıvanan”, nutku tutulan, “Yeni Dünya Düzeni” içinde kendisine yeni bir kanal açamayan sol “iktidarsızdır”. Birleşmeyi sadece matematiksel toplam olarak görmek doğru değildir. Milletvekillikleri garantimi de pazarlıkları yapılıyor.



Soldaki partiler birleşsin yaratılacak sinerji ile iktidar hedefini yakalasınlar doğrusu bu değil mi?



Yoksa solda da milletvekilliğini mesleği olarak düşünenler mi var? Asıl kaynağından ders alarak, yeniden yapılanmayan, ona uygun projeler üretmeyen, bu anlamıyla iktidarı hedeflemeyen bir sol yarın da başarılı olamaz! “İktidarsız solun”, “iktidarsızlığını” aşarak başarılı olabilmesi tabii ki kendini sorgulamasından ve ortaya çıkıp “ben bu iktidarı tek başına istiyorum” demesinden geçiyor.





28 Mart 2004 en yakın seçim tarihi olması açısından Erdoğan’ı ve AKP’yi kıskanmamak mümkün değil. % 43 oy oranı ile çok ciddi başarı elde eden AKP Antalya’da, adeta bir “sol parti” havasında, “Durum Değerlendirmesi” ve “Parti Kadrolarında Motivasyonu Arttırma” amaçlı “Parti Okulu” yaparken, soldaki yenilginin doğrudan adresi CHP dahil, solun bütün partileri, bırakın ciddi bir sorgulamayı, “şu sonuçlar bir an önce unutulsa da kendi işimize baksak” havasındaydılar! Soruna bu ciddiyetsizlikte yaklaşılırsa “makus talih” tekerrür eder:



Biz 2002, 2004 seçimlerinin sonuçlarını 2007”de de Tarih tekerrür dür diye yaşamak istemiyorsak ayrılıklarımızı ön plana çıkartarak değil “Ortak paydayı” solun evrensel değerleri olarak görüp sorumluluğumuzu yerine getirmeliyiz. Hayatın bir çok alanında olduğu gibi, siyasette de sonuçlar önemlidir. Yaşanan çıplak yenilgiye rağmen, hiç bir sol parti yönetimi, seçim yenilgisini kabul etmedi. Oysa tahlilin veya gerekçelerin ötesinde, seçimlerde alınan oylar, oy oranları ve belediye başkanlığı sayılarının dağılımı, sol parti yönetimlerinin “seçim başarısı” yorumlarını tümden reddediyor.



Bu konuda en çok özveri de bulunması gerekenler de Soldaki partilerin Genel başkanları, genel merkez yöneticileri, il ve ilçe yöneticileri, üyeleri, sempati duyanlar oy verenlerdir. Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale, Gündoğdu meydanlarını dolduran halk Demokrasiye, Cumhuriyete, Laikliğe Özgürce yaşama isteğine sahip çıktı. Temmuz 2008 seçimlerinde de “ortak payda”da seçim işbirliği yapıldığı takdirde sandığa da sahip çıkacaktır. Tandoğan, Çağlayan, Manisa, Çanakkale, Gündoğdu, fotoğrafının bize anlattığı budur. Un var, şeker var, su var sıra helva yapmada.



Nasrettin hocanın meşhur fıkrasında suya gönderdiği çocuk misali Su testisi kırıldıktan sonra hiçbir işe yaramaz. Nasrettin hoca misali çocuğa tokadı önceden atmak gerekiyor. Bu tokat belki de akılları başa getirir. Sağlıklı düşünmeleri sağlar. Temmuz 2007 öncesi soldaki liderlerin kendilerine bu mitinglerde atılan “birleşin” tokadını doğru yorumlayıp gereğini yapmalarını bekliyoruz. Testinin kırılması onlara da fayda sağlamaz.



Artık yöneten olma zamanıdır!



AKP, mevcut durumda alternatifi de olmadığı için, kendi içinde tarikat ve uluslararası çıkarlardan dolayı iktidar kavgası çıkmadığı sürece iktidardadır. Kaldı ki, “iyi bir takım” görüntüsü çizen ve kendi kadrolarına “vefalı” davranan AKP’de kısa bir dönemde “çatırdama” beklemek hayal gibi gözüküyor.



Yani özetle, ya AKP’nin kendi içinde çatırdamasını bekleyeceğiz, ya “makus talihimizi” kabulleneceğiz, yada “iktidarı istiyoruz, çünkü biz bu ülkeyi daha iyi yönetiriz, hakettiği seviyeye taşırız” diyeceğiz! Bu anlamıyla, yaşananları kader olarak görmeyen ve “evet iktidarı istiyoruz” diyenlerle yola çıkacağız. Bu yaklaşımdan hareketle, yeni dönemde iktidar yürüyüşünün nasıl başlayacağı tartışması bugünden şekillendirilmelidir. Bu tartışmanın, gelinen bu sonuçta en fazla payı ve sorumluluğu olan CHP üzerine yapılması, tartışmanın Deniz Baykal’ın değiştirilmesine indirgenmesi son derece eksiktir ve sonuç almaktan uzaktır. Diğer partiler ve liderlerin de sorumluluğu vardır.



Türkiye solunun, asıl kaynağından alınan sol bir programa ve en önemlisi bir kimliğe ve bu “kimliği” 70 milyona deklere edecek sol partilerin seçim işbirliğini sağlamalarına bu birlikteliği bir partide buluşturmaya gereksinim vardır. Bu tartışmaların sağlıklı bir zeminde gelişebilmesinin olmazsa olmaz kriteri ise, solda bütün partileri, sivil toplum örgütlerini ve sola yakın duran sendikaları kucaklayacak bir şekilde, kendisini bu seçimlerde “demokratik güçbirliği” olarak kısmen göstermiş olan “yanyana gelme kültürünü” benimsemektir!



Temmuz 2007 seçimlerinin ana temasının “Solu Türkiye’de iktidar yapmak için” seçim işbirliği yapılması olduğuna inanıyorum. Türkiye’yi karanlığa teslim etmemek, herkesin kendi kimliğini, inancını, kültürünü rahatça yaşayabileceği demokratik bir Türkiye’nin yaratılması için, solun yeniden yapılanması ve iktidar olması zorunludur!





Yusuf UYGAN

Grafiker- Fotoğraf sanatçısı


Yusuf UYGAN

Hiç yorum yok: